Araştırmacılar, 2015 ile 2021 yılları arasında 190 ülkeden gönderilen 7,7 milyardan fazla coğrafi etiketli tweet’i analiz etti. Tweet’lerin günlük hava durumu verilerine karşı duyarlılığını ölçmek için bir dil analiz aracı kullandılar.
Araştırmacılar, normal hava günleriyle karşılaştırıldığında, “hem aşırı sıcak hem de aşırı yağış olaylarının, olumsuz ifadeler içeren gönderilerin oranlarını yükselterek ve aynı zamanda olumlu kelimeler içeren gönderilerin oranını düşürerek, küresel olarak çevrimiçi duygusal durumları kötüleştirdiğini” buldular. Ayrıca, insanların sağanak yağışlar ve sıcak hava dalgaları sırasında, gün ışığından yararlanma süresi kısaldığında daha fazla olumsuz tweet attığını da belirlediler.
Bu sonuçlar pek de şaşırtıcı gelmeyebilir. Ancak araştırmacılar, bulguların 43.000’den fazla ülkeden gelen tweet’lerde tutarlılık göstermesi nedeniyle, iklim değişikliğine uyum sağlamanın zor olduğunu gösterdiğini ileri sürüyor. Ki çalışma zaten ilk etapta iklim değişikliği ve ruh sağlığı arasındaki bağlantıları keşfetmek için başlatıldı.
Hava durumu sosyal medya paylaşımlarına direkt olarak etki ediyor!
Columbia Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırma bilimcisi ve çalışmanın ortak yazarı Minor, “Şu an itibariyle, küresel olarak ortaya çıkan bu yeni aşırı hava olaylarının insan duygularını etkileme biçiminde çok az adaptasyon kanıtı görüyoruz” diyor.
Rejenerasyon Projesi adlı kar amacı gütmeyen bir kuruluşun baş bilim adamı ve ortak yazarı Obradovich de 2021’de Pasifik Kuzeybatısı ve güneybatı Kanada’da rekor kıran bir sıcak hava dalgası sırasında duygularda büyük değişim yaşandığını buldu. Araştırmacılar, tweet’lerdeki olumsuz duyguların ABD’deki tipik sıcak hava dalgasına kıyasla on kat arttığını gösterdi. Minor ve meslektaşları, daha aşırı hava olayları karşısında sosyal medya duyarlılığını izlemeye devam etmeyi planlıyor; araştırmalar, artan küresel sıcaklıklar arasında daha sık meydana geleceğini gösteriyor.